Çok
güzel göründüğü için paylaşmak istedim. 2 hafta önce arkadaşlarla Rumelihisarı civarındaki
kafelerden birinde kahvaltı yaptık. Boğazı çekerken buda güzel bir ambiyans oluşturmuş,
paylaşayım istedim.
Osmanlı Devletinin bir çok kez kuşattığı ancak bir türlü alınamayan 8 bin km2’lik Girit adası, 2 padişah tarafından tam tamına 24 yıl içinde defalarca kuşatıldı. Bu ada yüzünden ekonomi bozulup İstanbul’da ocakların isyanlarına sebep olmuştu. Sonunda uzun uğraşlar verilse de fetih edilen Girit adasının haberinin padişaha verilmesi aynı zamanda Tirit yemeğinin doğmasına neden oldu. Sultan İbrahim zamanında yaklaşık 130 bin şehit verdiğimiz Girit’in mutlaka alınması için ısrar eder. Ama uzun uğraşlar olsada pek sonuç alınamaz seneler geçtikçe sabır iyice tükenmiştir. Tahta geçen Sultan Avcı Mehmet Girit fetih edilmeden kim gelirse bana Girit’ten bahsederse boynunu vurdururum diye ferman çıkartırır. Fazıl Ahmet Paşa komutasında Girit adası fetih edilse de bu haberi ahali bir türlü padişaha bildirememişler. Saray aşçısı çok güzel bir ziyafet hazırlar ve padişahın o güne kadar görmediği bir yemek yapar ve sunumu da bizzat kendisi yapar. Padişah yemeği ilk kez görünce sorar bu yemeği...
Selçuk mimarisinin ve 'türk çadiri' türünün en güzel örneklerinden biri de Konya'daki Mevlana Türbesi'dir. Mimar Tebrizli Bedretten tarafindan 1274 yilinda yapilan bu türbenin kubbesi 16 dilimden olusan bir huni seklindedir. Içi disi çini döseli, duvarlari çok degerli yazilarla süslüdür. Türbe Selçuklular devrinde yapildi, 16 dilimli yivli külahi Karamanogullari zamaninda eklendi. Daha sonra Osmanlilar türbeyi bir mescit, semahane ve sadirvanla zenginlestirdiler. Cumhuriyet devrinde türbe onarildi ve etrafi açildi. Her devirde ihtimam gördü. Çünkü burada büyük Türk mutasavvifi ve sairi Mevlana Celaleddin Rumi yatiyor. Aslinda onun asil yeri ariflerin gönülleridir. Bir beyitinde söyle diyor: Ölümümüzden sonra mezarimizi yerde arama Ariflerin gönüllerindedir mezarimiz bizim Yedi asirdan fazla bir zamandan beri gönüllerde yasayan, eserleri hemen hemen bütün dillere tercüme edilen Mavlana'nin türbesi, Anadolu'nun silinmez tapu senetlerinden biridir...
Düzenli olarak elma yiyin, Yediğiniz zeytinlerin çekirdeklerini korkmadan yutun, Çörek otu yağı için ve saçınıza, cildinize, yüzünüze sürün (ki çörek otu ölümden başka her derdin devasıdır. Kalp, tansiyon, şekerden tutun da saç zayıflamasına, dökülmesine ve kırlaşmasına kadar hemen her şeye muazzam bir tesiri vardır), İçemezseniz çörek otu yağının kapsül şeklinde olanını alın ve kolayca sabah akşam yemeklerden önce ikişer adet yutun, Kuş başı kıyılarak hakiki zeytin yağında birkaç gün bekletilmiş kuru incir yiyin. Sabahları kahvaltıdan önce besmele ile 21 kuru üzüm yiyin (zihniniz açılır, hafızanız uçuşa geçer), Türk kahvesi ile aranız yoksa arayı bulun (ki kahve de muazzam bir zihin açıcıdır. Sabahları kahvaltıdan bir saat kadar sonra Türk kahvesi için.. •Sallama çayları, plastik bardak ve şişeleri, damacana suları terk edin. Normal çay demlemeden önce çayı bir süzgeç yardımı ile bolca soğuk su ile yıkayın. Sadece şunlara dikkat ederek bile kanser olma riskini yüksek oranda aza...
Yorumlar
Yorum Gönder