Gıda Endüstrisinin En Tehlikeli Katkı Maddeleri
Uye oldugum bir mail grubuna gelen yazi.Bence cok onemli ve hayati bilgiler iceriyor. Bu nedenle sizlerle paylasmak istedim.Yararlanmaniz dilegiyle
Gıda endüstrisinin en tehlikeli katkı maddeleri Marketlerde satılan gıdaların içinde neler olduğunu hiç düşündünüz mü?
İnsanlar sormaya devam ediyorlar: “Ürünlerin içindeki hangi maddelerden kaçınmalıyız?Dolayısıyla, gıdalardaki en toksik ve hastalık yapıcı maddeleri içeren bir liste hazırladım. Bunlar kanser, diyabet, kalp hastalığı ve Amerika’da onmilyarlarca $’lık gereksiz sağlık bakım masrafına sebep olan maddeler. Sağlıklı kalmak ve hastaneye girmek istemiyorsanız, ürün etiketlerini okuyun ve bu maddelerden uzak durduğunuzdan emin olun.
Akrilamidler: Karbonhidratlar yüksek ısıya maruz kalınca gıdalarda, toksik,kanser yapıcı kimyasallar oluşur (fırında pişirirken, yağda kızartırken,ızgara yaparken). Akrilamidler ekmek kabuğundan atıştırmalık cipslere kadar her şeyin içinde var ve sonradan kasıtlı eklenen bir madde olmadığı için etiketlerde listelenmek zorunda değil.
Aspartam:Nörolojik bozukluklara, hastalık nöbetlerine, bulanık görme ve migren ağrılarına sebep olan kimyasal bir tatlandırıcı. Otolize (hücre veya dokunun çıkardığı enzimler dolayısıyla kendi kendini eritmesi) proteinler. Serbest glutamat içeren ileri derecede işlenmiş proteinlerdir; lezzet arttırıcı kimyasal MSG’ye benziyordu.
BPA (Bisfenol-A): Neredeyse tüm gıda ambalaj plastiklerinde bulunan kimyasala benzeyen bir hormon. BPA, ppb (milyarda) düzeyinde bile aktif olsa, kanser, kısırlık ve hormonel düzensizliklere sebep olur. Ek olarak, erkeklerin kadınsı özellikler göstermesine, göğüs büyümesine ve hormonel bozulmalara neden olur. Kazein: Süt proteinleri. Komik bir şekilde, inek sütüne alternatif olduğu iddia edilen soya peyniri ürünlerinde sıklıkla kullanılır. Neredeyse tamamı, inek sütü proteinlerinden yapılmaktadır
Mısır şurubu:İleri Fruktoz Mısır Şurubu’nun diğer bir ismi (aşağıya bakın). Sıklıkla çocuk mamalarında kullanıyorlar.
Gıda renklendiriciler: Örneğin FD&C Red #40’ın çocuklarda gözüken davranış bozukluklarıyla bağı var. Neredeyse, tüm yapay gıda renklendiriciler petrolden türetiliyor ve içine alüminyum karıştırılıyor.
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar:Şu anda etiketlerde yazılmıyor çünkü GDO endüstrisi (Monsanto ve Dupont) insanların, hangi gıdaların genetiğiyle oynanmış madde içerdiğini bilmesini kesinlikle istemiyor. Neredeyse, konvensiyonel olarak yetiştirilen tüm mısır, soya ve pamuk genetiğiyle oynanmış durumda. Genetiğiyle oynanmış maddelerin şiddetli kısırlık problemleriyle bağı olduğu düşünülüyor ve vücudunuzdaki bakterilerin, bağırsaklarınızda pestisid üretmesine sebep olabilir. Organik mısır yemiyorsanız, kesinlikle genetiğiyle oynanmış mısır yiyorsunuzdur. Responsible technolog sitesinden daha detaylı bilgi edinebilirsiniz veya "http://www.naturalnews.com/NoGMO.html" adresinden GDO müzik videosunu izleyebilirsiniz.
İleri Fruktoz Mısır Şurubu: Kimyasal çözücü glutaratid’ten elde edilen sıklıkla civayla karıştırılan ileri derecede işlenmiş likid şekeridir.Diabet, obezite ve ruhsal rahatsızlıklarla bağlantılı vardır. Binlerce market ürününde kullanılan bir malzeme; pizza sosu ve salata süsü gibi tahmin edemeyeceğiniz birçok ürün dâhil.
Homojenize süt: Sütteki yağlar, süt sıvısında süspansiyon halinde kalması için yapay olarak düzenlenip küçük moleküllere dönüştürülüyor. Sütün rafta daha iyi gözükmesini sağlasa da kalp hastalıklarına veya süt alerjilerine sebep olabiliyor. Çiğ süt daha sağlıklı; onu tercih edin.
Hidroklorid:“Pyridoxine, Hydrochloride veya Thiamin Hydrochloride” gibi herhangi bir hidroklorit görürseniz, onlar, daha yüksek vitamin değerleri göstermek için firmaların ürünlere eklediği B vitaminin kimyasal formlarıdır. Ama bunlar sentetiktir, gıda ve bitkilerden elde edilen vitaminler değil, vitaminlerin kimyasal formlarıdır. Besinsel açıdan neredeyse tamamen yararsızdırlar; sizin için kötü bile olabilirler. Niakinamid (B3 vitamini) ve siyonakobalomin (sentetik B12 vitamini) i de gözleyin.
Hidrolize Edilmiş Bitkisel Proteinler: Genellikle serbest glutamat (MSG) elde etmek için soya proteinlerinin ileri derecede işlenmesinden elde edilir. Tat arttırıcı olarak kullanılır.
Kısmi Hidrojenize Edilmiş Yağlar: Oda sıcaklığında kimyasal katalizörler kullanılarak stabil edilmek üzere kimyasal yapısı değiştirilmiş olan yağlardır. Bu yağlar trans yağ asitlerini oluşturur ve arterlerin tıkanma riskini fazlasıyla artırır. Ayrıca kanın pompalanmasını zorlaştıran ince ve viskoz olan, benim “çamur (sludge) kan” diye tabir ettiğim kanın oluşmasını teşvik eder. Bu genelde doktorlar tarafından “yüksek kan basıncı” olarak teşhis edilir ve (ne yazık ki) teknik olarak fare zehiri (varfarin) ile aynı kimyasal olan kan-inceltici ilaçlarla tedavi edilir.
Fosforik Asit: Sodalardaki karbondiosksidi cözmek için kullanılan asittir.Fosforik asit çelik demirleri aşındırabilir. Ayrıca duvar örme ustaları tarafından taşları dağlamak için kullanılır. Ordu fosforik asidi pas kaplı savaş gemilerini temizlemek için kullanır. Kesinlikle diş minesine zarar verir. Fosforik asitle çürütülmüş diş fotoları görmek için Google Görseller’e “Mountain Dew Mouth” yazarak aratabilirsin.
Propilen Glikol: Otomotiv sektöründe eğlence araçlarını kışa hazırlamak için kullanılan bir sıvıdır. Ayrıca yabanmersini keklerinde, simitlerinde ve ekmeklerinde gördüğünüz “yalancı yabanmersini”ni yapmada kullanılır (renklendiriciler ve mısır şurubu karıştırılır.) Korkunç “yalancı yabanmersini” videosunu naturalnews.tv’den adresinden izleyebilirsiniz.
Sodyum (Tuz): Sağlık için yararlı olan ve günlük eser miktarda alınması gereken minerallerden(“iz mineraller”) yoksun olarak işlenmiş beyaz tuzdur. Holistik (bütünsel) beslenme sektöründe, hastalığı ve ölümü desteklediği için ona “ölüm tuzu” diyoruz. Öte yandan gerçek tuz, örneğin “kirli” deniz
tuzu veya pembe Himalaya tuzu, selenyum (kanser), krom (diyabet) ve çinko (enfeksiyon hastalıkları) gibi hastalıkları önleyen “iz mineraller” içermektedir. Ekmek ve şekerde olduğu gibi beyaz tuz da sağlığınız için felakettir. Ve bakkallarda “deniz tuzu” iddialarına kanmayın. Jeolojik zamanda yeterince geriye giderseniz tüm tuzlar denizden gelir öyleyse her tuzu deniz tuzu olarak satabilirler.
Sodyum Nitrit: Domuza, sosisli sandviçlere, sosise, kurutulmuş ete,hamburgere, işlenmiş ve dilimlenmiş ete, pepperoni sosuna ve nerdeyse tüm işlenmiş etlere katılan kırmızı renkli, kanser edici kimyasaldır. Beyin tümörü, pankreas kanseri ve kolon kanseriyle ilişkisi kuvvetlidir. Amerikan Ziraat Dairesi bir kere onu besin tedarikçilerine yasaklamaya çalıştı fakat şuan Amerikan Ziraat Dairesi’nde egemen olan et endüstrisi tarafından kurnazca kaldırıldı. Etlerin taze gözükmesini sağlayan sodyum nitrat tam anlamıyla bir zehirdir. Her yıl sayısız çocuk sodyum nitratın sebep olduğu kanserden hayatını kaybediyor.
Soya Proteini: Pek çoğu vücut geliştiricileri tarafından da kullanılan protein barlarının bir numaralı kaynağıdır. Soya proteinleri gıda endüstrisinin “hurda protein”leridir. Genetik olarak değiştirilmiş
(çoğunlukla Çin’de yetişen) soya fasulyesinden yapılır ve sonrasında asıl olarak patlayabilen bir kimyasal olan hekzana maruz bırakılır.
Sukraloz: Suni tatlandırıcı olarak satılan bir yapay kimyasal tatlandırıcıdır. Sukraloz molekülleri klor atomu içerir. Araştırmacılar defalarca buldular ki aslında suni tatlandırıcılar kilo alimini arttırarak insanları şişman yapıyorlar.
Şeker: Ağartılmış ve besince zayıf olan şekerkamışı işleme işleminin yan ürünüdür. Şeker kamışı işleme sırasında, neredeyse tüm mineral ve vitaminler genelde çiftlik hayvanlarını beslemek için kullanılan pekmez olup çıkarlar (Bu pekmez aslında şeker kamışı suyunun “iyi” olan kısmıdır.) Şeker tortusu sıkça çiftlik hayvanlarını beslemek için kullanılır çünkü her çiftlik sahibi bilir ki çiftlik hayvanlarının hayatta kalmaları için iyi besinlere ihtiyaç duyarlar. Şaşırtıcı bir şekilde klasik doktorlar henüz insanlar hakkında bunun ne olduğunun farkına varamadılar ve şeker yemenin sizin için tamamen iyi olduğunu iddia etmeye devam ediyorlar. Şeker diyabete, obeziteye, ruhsal bozukluklara ve beslenme yetersizliğine yol açar.
İşlenmiş Bitkisel Protein: Genelde genetik olarak modifiye edilmiş soyalardan çıkarılan soya proteininden yapılır ve ardından patlayıcı kimyasal çözücü hekzan kullanılarak işlem görür (bkz. üstte Soya Proteini). Vejetaryen yiyeceklerinde fazlaca kullanılır örneğin “vejeteryan hamburgeri” (bu arada, çoğu MSG veya maya özü içerir).
Maya Özü: Serbest glutamik asit tuz ve esteri içeren MSG’nin gizli formudur ve çok sayıda “MSG içermez” denilen “doğal ” gıda ürünlerinde kullanılır. Maya özü %14’e kadar serbest glutamik asit tuzu ve esteri içerir. Onu binlerce market ürününde, çorbadan atıştırmalık cipslere kadar, bulacaksınız. Bir keresinde taze ette kullanıldığını gördüm!
GIDA ETIKETI HILELERI
Gıda şirketlerinin, ürünlerinde en çok kullanılan maddenin şeker olduğunu göstermeden daha fazla şeker koymak için kullandıkları hilelerden biri:
Gördüğünüz içindekiler etiketi ilk olarak ana içerikleri listelemelidir.Bazı tüketiciler aldıkları mısır gevreği kutusunun üzerinde “şeker, tam buğday, mısır” yazısını görüp korkabilirler vb. Bunun yerine bu şirketler, şekerin 3 veya 4 farklı formunu kullanarak listenin arka sırasına yazarlar ve şekerin daha az kullanıldığı imajını verirler. Şöyle ki; “Tam buğday, şeker, mısır şurubu, mısır şurubu katıları…”
Gıda endüstrisinin en tehlikeli katkı maddeleri Marketlerde satılan gıdaların içinde neler olduğunu hiç düşündünüz mü?
İnsanlar sormaya devam ediyorlar: “Ürünlerin içindeki hangi maddelerden kaçınmalıyız?Dolayısıyla, gıdalardaki en toksik ve hastalık yapıcı maddeleri içeren bir liste hazırladım. Bunlar kanser, diyabet, kalp hastalığı ve Amerika’da onmilyarlarca $’lık gereksiz sağlık bakım masrafına sebep olan maddeler. Sağlıklı kalmak ve hastaneye girmek istemiyorsanız, ürün etiketlerini okuyun ve bu maddelerden uzak durduğunuzdan emin olun.
Akrilamidler: Karbonhidratlar yüksek ısıya maruz kalınca gıdalarda, toksik,kanser yapıcı kimyasallar oluşur (fırında pişirirken, yağda kızartırken,ızgara yaparken). Akrilamidler ekmek kabuğundan atıştırmalık cipslere kadar her şeyin içinde var ve sonradan kasıtlı eklenen bir madde olmadığı için etiketlerde listelenmek zorunda değil.
Aspartam:Nörolojik bozukluklara, hastalık nöbetlerine, bulanık görme ve migren ağrılarına sebep olan kimyasal bir tatlandırıcı. Otolize (hücre veya dokunun çıkardığı enzimler dolayısıyla kendi kendini eritmesi) proteinler. Serbest glutamat içeren ileri derecede işlenmiş proteinlerdir; lezzet arttırıcı kimyasal MSG’ye benziyordu.
BPA (Bisfenol-A): Neredeyse tüm gıda ambalaj plastiklerinde bulunan kimyasala benzeyen bir hormon. BPA, ppb (milyarda) düzeyinde bile aktif olsa, kanser, kısırlık ve hormonel düzensizliklere sebep olur. Ek olarak, erkeklerin kadınsı özellikler göstermesine, göğüs büyümesine ve hormonel bozulmalara neden olur. Kazein: Süt proteinleri. Komik bir şekilde, inek sütüne alternatif olduğu iddia edilen soya peyniri ürünlerinde sıklıkla kullanılır. Neredeyse tamamı, inek sütü proteinlerinden yapılmaktadır
Mısır şurubu:İleri Fruktoz Mısır Şurubu’nun diğer bir ismi (aşağıya bakın). Sıklıkla çocuk mamalarında kullanıyorlar.
Gıda renklendiriciler: Örneğin FD&C Red #40’ın çocuklarda gözüken davranış bozukluklarıyla bağı var. Neredeyse, tüm yapay gıda renklendiriciler petrolden türetiliyor ve içine alüminyum karıştırılıyor.
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar:Şu anda etiketlerde yazılmıyor çünkü GDO endüstrisi (Monsanto ve Dupont) insanların, hangi gıdaların genetiğiyle oynanmış madde içerdiğini bilmesini kesinlikle istemiyor. Neredeyse, konvensiyonel olarak yetiştirilen tüm mısır, soya ve pamuk genetiğiyle oynanmış durumda. Genetiğiyle oynanmış maddelerin şiddetli kısırlık problemleriyle bağı olduğu düşünülüyor ve vücudunuzdaki bakterilerin, bağırsaklarınızda pestisid üretmesine sebep olabilir. Organik mısır yemiyorsanız, kesinlikle genetiğiyle oynanmış mısır yiyorsunuzdur. Responsible technolog sitesinden daha detaylı bilgi edinebilirsiniz veya "http://www.naturalnews.com/NoGMO.html" adresinden GDO müzik videosunu izleyebilirsiniz.
İleri Fruktoz Mısır Şurubu: Kimyasal çözücü glutaratid’ten elde edilen sıklıkla civayla karıştırılan ileri derecede işlenmiş likid şekeridir.Diabet, obezite ve ruhsal rahatsızlıklarla bağlantılı vardır. Binlerce market ürününde kullanılan bir malzeme; pizza sosu ve salata süsü gibi tahmin edemeyeceğiniz birçok ürün dâhil.
Homojenize süt: Sütteki yağlar, süt sıvısında süspansiyon halinde kalması için yapay olarak düzenlenip küçük moleküllere dönüştürülüyor. Sütün rafta daha iyi gözükmesini sağlasa da kalp hastalıklarına veya süt alerjilerine sebep olabiliyor. Çiğ süt daha sağlıklı; onu tercih edin.
Hidroklorid:“Pyridoxine, Hydrochloride veya Thiamin Hydrochloride” gibi herhangi bir hidroklorit görürseniz, onlar, daha yüksek vitamin değerleri göstermek için firmaların ürünlere eklediği B vitaminin kimyasal formlarıdır. Ama bunlar sentetiktir, gıda ve bitkilerden elde edilen vitaminler değil, vitaminlerin kimyasal formlarıdır. Besinsel açıdan neredeyse tamamen yararsızdırlar; sizin için kötü bile olabilirler. Niakinamid (B3 vitamini) ve siyonakobalomin (sentetik B12 vitamini) i de gözleyin.
Hidrolize Edilmiş Bitkisel Proteinler: Genellikle serbest glutamat (MSG) elde etmek için soya proteinlerinin ileri derecede işlenmesinden elde edilir. Tat arttırıcı olarak kullanılır.
Kısmi Hidrojenize Edilmiş Yağlar: Oda sıcaklığında kimyasal katalizörler kullanılarak stabil edilmek üzere kimyasal yapısı değiştirilmiş olan yağlardır. Bu yağlar trans yağ asitlerini oluşturur ve arterlerin tıkanma riskini fazlasıyla artırır. Ayrıca kanın pompalanmasını zorlaştıran ince ve viskoz olan, benim “çamur (sludge) kan” diye tabir ettiğim kanın oluşmasını teşvik eder. Bu genelde doktorlar tarafından “yüksek kan basıncı” olarak teşhis edilir ve (ne yazık ki) teknik olarak fare zehiri (varfarin) ile aynı kimyasal olan kan-inceltici ilaçlarla tedavi edilir.
Fosforik Asit: Sodalardaki karbondiosksidi cözmek için kullanılan asittir.Fosforik asit çelik demirleri aşındırabilir. Ayrıca duvar örme ustaları tarafından taşları dağlamak için kullanılır. Ordu fosforik asidi pas kaplı savaş gemilerini temizlemek için kullanır. Kesinlikle diş minesine zarar verir. Fosforik asitle çürütülmüş diş fotoları görmek için Google Görseller’e “Mountain Dew Mouth” yazarak aratabilirsin.
Propilen Glikol: Otomotiv sektöründe eğlence araçlarını kışa hazırlamak için kullanılan bir sıvıdır. Ayrıca yabanmersini keklerinde, simitlerinde ve ekmeklerinde gördüğünüz “yalancı yabanmersini”ni yapmada kullanılır (renklendiriciler ve mısır şurubu karıştırılır.) Korkunç “yalancı yabanmersini” videosunu naturalnews.tv’den adresinden izleyebilirsiniz.
Sodyum (Tuz): Sağlık için yararlı olan ve günlük eser miktarda alınması gereken minerallerden(“iz mineraller”) yoksun olarak işlenmiş beyaz tuzdur. Holistik (bütünsel) beslenme sektöründe, hastalığı ve ölümü desteklediği için ona “ölüm tuzu” diyoruz. Öte yandan gerçek tuz, örneğin “kirli” deniz
tuzu veya pembe Himalaya tuzu, selenyum (kanser), krom (diyabet) ve çinko (enfeksiyon hastalıkları) gibi hastalıkları önleyen “iz mineraller” içermektedir. Ekmek ve şekerde olduğu gibi beyaz tuz da sağlığınız için felakettir. Ve bakkallarda “deniz tuzu” iddialarına kanmayın. Jeolojik zamanda yeterince geriye giderseniz tüm tuzlar denizden gelir öyleyse her tuzu deniz tuzu olarak satabilirler.
Sodyum Nitrit: Domuza, sosisli sandviçlere, sosise, kurutulmuş ete,hamburgere, işlenmiş ve dilimlenmiş ete, pepperoni sosuna ve nerdeyse tüm işlenmiş etlere katılan kırmızı renkli, kanser edici kimyasaldır. Beyin tümörü, pankreas kanseri ve kolon kanseriyle ilişkisi kuvvetlidir. Amerikan Ziraat Dairesi bir kere onu besin tedarikçilerine yasaklamaya çalıştı fakat şuan Amerikan Ziraat Dairesi’nde egemen olan et endüstrisi tarafından kurnazca kaldırıldı. Etlerin taze gözükmesini sağlayan sodyum nitrat tam anlamıyla bir zehirdir. Her yıl sayısız çocuk sodyum nitratın sebep olduğu kanserden hayatını kaybediyor.
Soya Proteini: Pek çoğu vücut geliştiricileri tarafından da kullanılan protein barlarının bir numaralı kaynağıdır. Soya proteinleri gıda endüstrisinin “hurda protein”leridir. Genetik olarak değiştirilmiş
(çoğunlukla Çin’de yetişen) soya fasulyesinden yapılır ve sonrasında asıl olarak patlayabilen bir kimyasal olan hekzana maruz bırakılır.
Sukraloz: Suni tatlandırıcı olarak satılan bir yapay kimyasal tatlandırıcıdır. Sukraloz molekülleri klor atomu içerir. Araştırmacılar defalarca buldular ki aslında suni tatlandırıcılar kilo alimini arttırarak insanları şişman yapıyorlar.
Şeker: Ağartılmış ve besince zayıf olan şekerkamışı işleme işleminin yan ürünüdür. Şeker kamışı işleme sırasında, neredeyse tüm mineral ve vitaminler genelde çiftlik hayvanlarını beslemek için kullanılan pekmez olup çıkarlar (Bu pekmez aslında şeker kamışı suyunun “iyi” olan kısmıdır.) Şeker tortusu sıkça çiftlik hayvanlarını beslemek için kullanılır çünkü her çiftlik sahibi bilir ki çiftlik hayvanlarının hayatta kalmaları için iyi besinlere ihtiyaç duyarlar. Şaşırtıcı bir şekilde klasik doktorlar henüz insanlar hakkında bunun ne olduğunun farkına varamadılar ve şeker yemenin sizin için tamamen iyi olduğunu iddia etmeye devam ediyorlar. Şeker diyabete, obeziteye, ruhsal bozukluklara ve beslenme yetersizliğine yol açar.
İşlenmiş Bitkisel Protein: Genelde genetik olarak modifiye edilmiş soyalardan çıkarılan soya proteininden yapılır ve ardından patlayıcı kimyasal çözücü hekzan kullanılarak işlem görür (bkz. üstte Soya Proteini). Vejetaryen yiyeceklerinde fazlaca kullanılır örneğin “vejeteryan hamburgeri” (bu arada, çoğu MSG veya maya özü içerir).
Maya Özü: Serbest glutamik asit tuz ve esteri içeren MSG’nin gizli formudur ve çok sayıda “MSG içermez” denilen “doğal ” gıda ürünlerinde kullanılır. Maya özü %14’e kadar serbest glutamik asit tuzu ve esteri içerir. Onu binlerce market ürününde, çorbadan atıştırmalık cipslere kadar, bulacaksınız. Bir keresinde taze ette kullanıldığını gördüm!
GIDA ETIKETI HILELERI
Gıda şirketlerinin, ürünlerinde en çok kullanılan maddenin şeker olduğunu göstermeden daha fazla şeker koymak için kullandıkları hilelerden biri:
Gördüğünüz içindekiler etiketi ilk olarak ana içerikleri listelemelidir.Bazı tüketiciler aldıkları mısır gevreği kutusunun üzerinde “şeker, tam buğday, mısır” yazısını görüp korkabilirler vb. Bunun yerine bu şirketler, şekerin 3 veya 4 farklı formunu kullanarak listenin arka sırasına yazarlar ve şekerin daha az kullanıldığı imajını verirler. Şöyle ki; “Tam buğday, şeker, mısır şurubu, mısır şurubu katıları…”
Bu şekilde ana madde gerçekte %50’nin üzerinde şeker olabilmesine karşılık “tam buğday” olarak gözükür.
GUVENILIR URUN NASIL ALINIR
■ Yerel çiftçi pazarlarından, gıda kooperatiflerinden veya Tarım Destekli Birliklerden alışveriş yapın.
■ İçindekiler etiketini okuyunuz! Eğer telaffuz edemediğiniz bir kimyasal ismi varsa, onu satın almayınız.
■ Daha çok işlenmemiş içerikli gıdaları alın ve neredeyse tüm dünyada hasta edici içeriklerle formüle edilmiş hazır yiyecekler ve işlenmiş gıdaları almak yerine kendi yemeğinizi yapın.
■ Kendi yiyeceklerinizi yetiştirin! Yiyebileceğiniz en güzel yiyecek kendi bahçenizden olandır.
GUVENILIR URUN NASIL ALINIR
■ Yerel çiftçi pazarlarından, gıda kooperatiflerinden veya Tarım Destekli Birliklerden alışveriş yapın.
■ İçindekiler etiketini okuyunuz! Eğer telaffuz edemediğiniz bir kimyasal ismi varsa, onu satın almayınız.
■ Daha çok işlenmemiş içerikli gıdaları alın ve neredeyse tüm dünyada hasta edici içeriklerle formüle edilmiş hazır yiyecekler ve işlenmiş gıdaları almak yerine kendi yemeğinizi yapın.
■ Kendi yiyeceklerinizi yetiştirin! Yiyebileceğiniz en güzel yiyecek kendi bahçenizden olandır.
Yorumlar
Yorum Gönder